Mesleki Eğitim Merkezleri

Seyhan Mesleki Eğitim Merkezi (Adana / Seyhan)

Adana Seyhan'da faaliyet gösteren Seyhan Mesleki Eğitim Merkezi hakkında detaylara ve ayrıntılı iletişim bilgilerine bu içeriğimizden ulaşabilirsiniz.

Seyhan Mesleki Eğitim Merkezi, 1991 yılında Yeşiloba Cadde / Sokak: 46003 Dış Kapı No: 19 A adresinde metal sanayi sitesinin ana binasının 3. katında hizmete açılmıştır. 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen Seyhan Mesleki Eğitim Merkezi faaliyetlerine müstakil olarak devam etmiştir. 8 Derslik, 5 laboratuvar, yemekhane, kütüphane, okul bahçesinden oluşan merkezde toplamda 813 öğrenci eğitim-öğretim görmektedir.

Okulda 19 meslek öğretmeni, 2 matematik öğretmeni, 1 edebiyat öğretmeni ve 1 rehberlik öğretmeni görev almaktadır.

Ayrıca merkez sanayi sitesi bölgesinde hizmet verdiğinden dolayı, kalfalık ve ustalık eğitimi gören öğrenciler çoğunlukla metal sanayi bölgesinde işe girmektedir. 23 yaşından gün alan ve bir meslek üzerine sigortası olan öğrencilere önce kalfalık belgesi verilmekte olup, kalfalık belgesi olup sigortalı olan yetişkinlere de girecekleri ustalık sınavlarını kazanmaları ile beraber belge verilmektedir.

Aynı zamanda bir işletmede çırak öğrenci çalıştırmak isteyip ustalık belgesi olan kişilere de usta öğreticilik belgesi de verilmektedir.

Öğretmen37
Öğrenci1400
Derslik8
Çok Amaçlı Salon1
Mesleki Uygulama Laboratuarı2
BT Sınıfı1
Kütüphane1
Kütüphane Kitap Sayısı387
Yemekhane1

Seyhan Mesleki Eğitim Merkezi İletişim Bilgileri

Telefon:0322 428 53 94
Fax:0322 429 04 79
Web:https://seyhanmesem.meb.k12.tr
Adres:Yeşiloba Mah. Fatma Esma Nayman Cad. Meslek Eğitim Merkezi Blok No: 26 Seyhan / Adana
Kurum Kodu:347391

Seyhan Hakkında

Seyhan ilçesi, Türkiye’nin Adana ilinin beş merkez ilçesinden birisidir ve Adana’nın tarihini incelediğimizde, bu ilçenin önemini göz ardı etmek mümkün değildir.

Adana ilinin tarihi, M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanmaktadır ve bu antik dönemlerde Adana’nın Seyhan Nehri kıyısında bir konak yeri olarak kurulduğu tahmin edilmektedir.

Adana’ya ait en eski yazılı kayıtlar, Anadolu’nun köklü medeniyetlerinden biri olan Hititlerin Kava Kitabeleri’nde ortaya çıkmaktadır. Bu yazıtlarda, Adana ve çevresinin “URU ADANIA” (Adana Beldesi) olarak bahsedildiği bilgiler yer almaktadır.

Ayrıca, M.Ö. dönemlerde yaşamış olan kavimlere “DANUNA” adının verildiği kayıtlarda da bulunmaktadır.

Bir efsaneye göre, gök tanrısı Uranüs’ün iki oğlu, Adanus ve Sarus, savaşarak Adana civarına gelmişler ve Adanus ismini verdikleri şehri kurmuşlardır. Seyhan Nehri de bu dönemde Sarus adını almıştır.

Fenikeliler, bölgedeki verimli toprakları nedeniyle tarım ve bitki tanrısı ADONİS’in ismini Adana’ya vermişlerdir.

M.S. 7. yüzyıldan itibaren İslam ordularının bölgeye gelmesiyle birlikte Arap tarihçileri, Adana isminin eski peygamberlerden Yasef’in torunu EZENE’den geldiğini öne sürmüşlerdir.

Türkler, Toros Dağları’nı aşarak güneye indiklerinde bölgeye “Çukurova” adını vermişlerdir. Çukurova’nın tarihteki adı ise “KİLİKYA”dır ve bu ismi kireç yataklarından almıştır.

Sümerlerden kalma “Gılgamış Destanı”ndan başlayarak, yöre adı birçok farklı kaynakta farklı olaylarla açıklanmış ve renkli bir gelişim göstermiştir.

Adana için kullanılan farklı isimlerin karışıklıklara yol açması nedeniyle, Osmanlılar Dönemi’nde 1878 yılında yayınlanan bir fermanla yöre adının “ADANA” olarak resmi olarak kabul edildiği bilinmektedir.

Adana tarihinin ilk çağlara ait bilgileri sınırlıdır. Arkeolojik kazılarda elde edilen verilere göre, bu bölgede en az on farklı medeniyetin ve on sekiz farklı siyasi kuruluşun varlığı belgelenmiştir. Bu zenginlik, bölgenin coğrafi konumu ve doğal kaynaklarına dayanmaktadır.

Adana Bölgesi’ni tarih boyunca etkisi altına alan medeniyetler şunlardır: Luvi Krallığı (M.Ö. 1900), Arzava Krallığı (M.Ö. 1500), Hitit Krallığı (M.Ö. 1900-1200), Kue Krallığı (M.Ö. 1190-713), Asur Krallığı (M.Ö. 713-663), Kilikya Krallığı (M.Ö. 663-612), Pers Satraplığı (M.Ö. 612-333), Helenistik Dönem (M.Ö. 333-323), Selökidler (M.Ö. 312-133), Korsanlar Dönemi (M.Ö. 178-112), Romalılar Dönemi (M.Ö. 112-M.S. 395).

M.S. 1. yüzyılda Pompe tarafından Roma İmparatorluğu’na bağlanan bölge, Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında ikiye ayrılmasının ardından Doğu Roma’nın (Bizans) egemenliğine girmiştir.

M.S. 638 yılında, Emevi döneminde, Çukurova fethedilmiş ve Abbasiler döneminde bu bölgeye yerleşilmiştir.

M.S. 1083 yılında, Çukurova Anadolu Selçuklu Devleti’ne katılmıştır ve Haçlı Seferleri sırasında kısa bir süre Ermenilerin eline geçmiştir, ancak daha sonra Konya Selçukluları tarafından geri alınmıştır.

Moğol istilası, Anadolu Selçuklu Devleti’ni zayıflatmış ve beylikler dönemi başlamıştır. Bu dönemde Çukurova’da kurulan beyliklerden biri Ramazanoğulları olmuştur (1377-1516). Mısır seferine giden Yavuz Sultan Selim, bu beyliği Osmanlı Devleti’ne katmıştır. Ramazanoğulları, Osmanlı Eyaleti olsa da 1608 yılına kadar kendi iç işlerinde bağımsız bir beylik olarak devam etmiş ve sonunda Osmanlı Devleti’ne tamamen bağlı bir eyalet haline gelmiştir.

Adana, bir dönem Mısırlı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa tarafından işgal edilmiş ve Mısır’a bağlanmıştır. Ancak 1840 yılında Londra Antlaşması ile tekrar Osmanlı Devleti’ne geri verilmiştir.

1840 yılından sonra, merkezi idareden kaynaklanan sorunlar ve yüksek vergiler nedeniyle aşiretler isyanlar başlatmıştır. Bu durum, 1865 yılına kadar devam etmiş ve sonunda aşiret reisleri başka bölgelere sürgüne gönderilmiş ve göçebe gruplar yerleşik hayata geçirilmiştir. 1867 yılında ise Adana İli idari birim olarak kurulmuştur.

XIX. yüzyılın sonlarındaki siyasi gerilimler, Adana’yı da etkilemiştir.

XX. yüzyılın başlarında, Osmanlı İmparatorluğu’nda büyük değişiklikler yaşanmıştır. 1908 yılında II. Meşrutiyet dönemi başlamış ve Adana, Ermeni, Hınçak ve Taşnak komitelerinin etkisiyle büyük bir baskın ve kaos dönemi yaşamıştır. Ermeni isyanı ve Avrupa devletlerinin müdahalesi, bölgede karmaşık bir ortamın oluşmasına katkı sağlamıştır. Bu süreçte, I. Dünya Savaşı (1914-1918) başlamış ve 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmanın ardından 24 Aralık 1918’de Adana, Fransız işgaline maruz kalmıştır ve Fransızlarla işbirliği yapan Ermeniler, Türk halkına büyük zulümler uygulamıştır. Adana halkının bir kısmı silahlanarak dağlara çekilmiş, diğer bir kısmı ise şehir içinde çatışmalara girmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, 1919’da Samsun’a çıkarak Sivas Kongresi’nde (4-11 Eylül 1919) alınan kararlar doğrultusunda birlik çağrısı yapmıştır. Çukurova’daki yerel güçler, Mustafa Kemal’in çağrısına uyarak Milli Kurtuluş Cephesi’ne katılmış ve Pozantı’da kurulan Milli Cephe’de önemli zaferler elde etmiştir. Fransızlar, işgal ettikleri bölgelerde direnmekte zorlanmıştır. 7 Mart 1920’de Kadirli, 31 Mart 1920’de Karaisalı, 2 Haziran 1920’de Kozan ve 18 Ekim 1920’de Saimbeyli, işgalden kurtarılmıştır.

Coğrafi Konum

Seyhan ilçesi, doğusunda Yüreğir, batısında Tarsus, kuzeyinde Çukurova (Yeni Adana), güneyinde ise Karataş ile çevrilidir. İlçenin konum aldığı bölge, Seyhan Irmağı tarafından taşınan alüvyonlarla şekillenmiştir. Pleistosen döneminden itibaren (yaklaşık 4 milyon yıl önce) oluşan bu delta, günümüzde üç teras şeklinde uzanmaktadır. Kıyı bölgelerinde lagünler ve kumul setleri bulunmaktadır.

Seyhan ilçesi, Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise ılıman ve yağışlı geçer. En sıcak ayın ortalama sıcaklığı 28.1°C iken, en soğuk ayın ortalama sıcaklığı ise 9.3°C’dir. Bugüne kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık, 24 Ağustos 1958’de 45.6°C olarak ölçülmüştür. En düşük sıcaklık ise 20 Ocak 1964’te -8.4°C olarak kaydedilmiştir.

Yıllık yağış miktarı 647 mm’dir ve bu yağışların yaklaşık yarısı kış aylarında, %4’ü yaz aylarında, geri kalanı ise ilkbahar ve sonbaharda düşer. Yaz mevsiminde nem oranı oldukça yüksektir, bu nedenle sıcak havalarda “yaylaya çıkma” geleneği yaygındır. Doğal bitki örtüsü, 1.500 metre yüksekliğe kadar bodur makilerden oluşurken, denize yakın bölgelerde kumcul ve tuzcul bitkilere de rastlanır.

Nüfus Yapısı

Adana Büyükşehir’in dört ilçesi içinde en kalabalık olanı, kentin başlangıç noktası olan Seyhan İlçesi’dir. Adrese dayalı nüfus sayımına göre, Seyhan İlçesi toplamda 793,480 nüfusa sahiptir ve 384 km² yüzölçümü ile Adana İli’nin en yoğun nüfuslu ilçesidir, kilometrekare başına 2066 kişi düşmektedir. İlçe nüfusunda kadın ve erkek oranı yaklaşık olarak denktir, kadın nüfus 399,608, erkek nüfus ise 393,872’dir.

Seyhan, 1950’lerden sonra hızla sanayileşmiş, tarım alanlarında sulama kanalları ve barajlar sayesinde sulama tarımına geçilmiş ve özellikle yüksek kaliteli pamuk üretiminin başlaması, nüfus artışını hızlandırmıştır. Nüfus artışı, özellikle konut sorununu ve gecekondulaşmayı artırmış olsa da son yıllarda ilçenin kuzey bölgelerindeki “Kuzey Adana” uydu kent projesi ile planlı bir kentleşme süreci başlamıştır.

Seyhan İlçesi, 2017 yılı TÜİK verilerine göre Türkiye’nin en kalabalık ilçeleri sıralamasında altıncı sıradadır ve ortalama nüfus artış hızı binde otuzbeş olarak kaydedilmiştir. Aynı zamanda, ilçenin Adana’nın merkezinde bulunması nedeniyle birçok resmi kurum ve iş yeri ilçenin sınırları içinde yer almaktadır. Bu da ilçede hizmet verilen vatandaş sayısının 1.000.000’un üzerinde olmasına neden olmaktadır.

Tarih, Kültür ve Sanat

İlçemiz, tarihi açıdan büyük öneme sahip birçok yapının ev sahibi olarak öne çıkmaktadır. Bu değerli yapıların başında, Roma-Bizans dönemine ait tek eser olan Taşköprü gelirken, Osmanlı döneminde inşa edilen birkaç kamu binası da ilçenin tarihini zenginleştirmektedir.

Tarihi mahallesi olan Tepebağ, ilçenin en köklü imar çalışmalarına ev sahipliği yapmıştır. Seyhan Nehri’nin karşı yakasında yükselen Tepebağ, surlarla çevrilmiş ancak Taşköprü’nün dışında kalmıştır. Osmanlı döneminde zengin bir Ermeni mahallesi olarak gelişen Tepebağ, ilçenin tarihini yansıtan tarihi evleri ve taş okullarıyla ünlüdür. Bugün Tepebağ, arkeolojik bir parka dönüştürülmüş, arkeolojik kazıların yanı sıra 18. yüzyıla ait evler ve kamu binaları restore edilerek butik otellere, kafelere ve restoranlara dönüştürülmüştür.

Seyhan İlçesi’nde Seyhan Nehri üzerindeki köprülerden en dikkat çekeni, 4. yüzyılda inşa edilen Roma köprüsü olan Taşköprü’dür. Bir dönem motorlu araçların kullanımına açık olan bu köprü, dünyanın en eski köprüsü unvanını taşıyordu. Ancak günümüzde sadece yaya ve bisiklet trafiğine izin vermektedir. İlçenin kuzeyinde yer alan Demirköprü ise Berlin-Bağdat Demiryolu Projesi’nin bir parçası olarak 1912’de inşa edilen bir tren köprüsüdür. Regülatör Köprü, nehir suyu düzenlemesi için kullanılan bir köprüdür ve ilçenin kuzey kesimlerinde bulunmaktadır.

Büyük Saat, 1882 yılında Adana valisi tarafından inşa edilen bir saat kulesidir ve Türkiye’deki en yüksek saat kulesi unvanını taşır. Fransız işgali sırasında zarar görmüş olsa da 1935 yılında yeniden inşa edilmiş ve şehir arması olarak kullanılmıştır. Ayrıca, tarihi Kazancılar Çarşısı da Büyük Saat çevresinde yer almaktadır.

Seyhan İlçesi’nde bulunan diğer tarihi yapılar arasında Ramazanoğlu Konağı, Çarşı Hamamı, Irmak Hamamı, Sabancı Merkez Camii, Adana Ulu Camii, St. James Kilisesi, Abdülrezzak Antaki tarafından inşa edilen Yeni Camii ve 19. yüzyıldan kalma Latin Bebekli Kilise gibi önemli eserler bulunmaktadır. Bu yapılar, ilçenin zengin tarihini ve kültürel mirasını yansıtmaktadır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Web sitemiz insanlara yardımcı olabilmek ve varlığını sürdürebilmek adına reklam yayınlamaktadır. Reklam engelleyicinizi kapatarak ziyaret etmenizi rica ederiz.